Yapılan pek
çok araştırma göstermiştir ki; karşılıklı ilişkide sözsüz dilin yani beden
dilinin etkisi %90’ dır. Sözsüz mesajlar, jestler, göz ve baş
hareketleri, beden duruşu gibi beden dili ifadeleri duyguları ifade etmede
sözlerden daha etkilidir. Bu mesajlar özellikle ilk izlenim sırasında çok
önemlidir. “İlk görüşte aşk” ın karşılığı ilk izlenimdir. İnsanlar üzerinde
yaptığımız ilk izlenim 30 saniye içerisinde oluşur ve tekrarlanamaz.
İnsanlar
konuşmayı öğrenmeden önce beden diliyle anlaşırlardı. Bebeklik döneminde de beden dilini kullanırız. Beden dili duygularımızı veya ihtiyaçlarımızı
anlatmaya yeterlidir. İnsan beden, ruh ve duyguların bir bütünüdür.
Birbirlerinin ayrılmaz parçalarıdır. Ahlak kuralları, dini öğretiler bedeni
ayıp ya da günah olarak adlandırdığından beden negatif olarak algılanır. Toplumsal
baskılar bedenimizden uzaklaşmamıza neden olmuştur. Ancak insan çevresini ve
kendini ancak bedeni aracığıyla kavrayabilir.
Beden dili
kültürler arasında biraz farklılık gösterse de yapılan çalışmalar temel duygu
ifadelerini ifade etmede beden dilinin evrensel olduğudur. Ayrıca yaşlara göre de farklılıklar olabilir.
Sözgelimi ergenlikteki birinin hareketi olgun birisi tarafından vurdumduymazlık
olarak algılanırken ergen kişi aslında samimi duygusunu gösteriyor olabilir.
İnsanlar aslında gün boyunca beden dilini etkili bir şekilde kullanırlar. Ancak
beden dili kelimelerin kontrol edildiği gibi kontrol edilemez. Beden dili,
yalan söylemez.
HOMEOPATİ İÇİN BEDEN DİLİ NEDEN GEREKLİDİR?
Homeopati
holistik yani bütüncül bir tedavi yöntemidir. Kişinin duygusal, ruhsal ve
düşünsel boyutunu çok iyi anlamak gerekir. Homeopatinin başarılı olabilmesi
için kişiyi çok iyi anlamak gerekir. Kelimeler yalan söyleyebilir ama beden
dili asla söylemez. Söz gelimi hastaya babanızla aranız nasıl diye sorduğumda “çok
iyi” der ve bunu derken etrafına ya da önüne bakar ve ellerini koyacak yer
ararsa aslında o ilişkide sorun olduğu hemen anlaşılır. İnsanlar toplumun ayıp
saydığı şeyleri söylemek istemezler ancak homeopatik tanıda bunlar çok
önemlidir. O zaman homeopat dolaylı işaretleri toplamalıdır. Kişinin beden
dilinin anlattıkları onun bize anlattıklarından fazlasını söyleyebilir. Hiç
kimse ben çok kibirli biriyimdir kimseyi beğenmem diye dile getirmez ancak hastanın
sandalyede oturuş tarzı ve doktora yönelttiği sorular ve aldığı cevaba verdiği
göz ve yüz tepkisi onun kibirli, içe kapanık, dışa dönük, özgüvenli ya da düşük
özgüvenli olduğu hakkında fikir verir. Homeopat hastayı yargılamaz ancak tanı
koymak için onunla ilgili her detaya ihtiyacı vardır. Hastalar bunu bilseler
bile ifade edemeyebilirler. İşte o ifade
edilemeyenleri iyi anlamak için beden dilini daha farkındalıkla anlamaya gerek
vardır.
Homeopati
psikodinamik ve psikosomatik çalışmaların ardındaki zihinle ilgilenir. Beden ifadelerin medyumu gibidir. Zihin
enerji seviyesinde çalışır ve beden üzerinden kendini ifade eder. Beden olmadan
enerji işe yaramaz ve enerji olmadan beden hareket edemez. Beden dili zihinle
beden arasındaki köprü gibidir.
Referanslar
Body Language
and Homeopathy Ajit Kulkarni 2010
Bedenin Dili
Zuhal Baltaş, Acar baltaş 1992