
Homeopati her insanı ayrı
ve özel bir birey olarak değerlendirir. Bu yüzden hepinize birden iyi gelecek
bir yönetimi yoktur. Nasıl ki hepimiz farklı ten, göz rengi, boy ve kiloya
sahibiz yemek tercihlerimiz de farklı. Bazıları et ve yağlı şeyleri sever,
bazıları tatlı şeyleri sever. Et yemekten nefret eden birine her gün et diyeti
verirsem ona işkence etmiş olurum. İstemeyerek yaptığı için işe de
yaramaz. Beslenme şekli her gün
sürdürülebilir olmalıdır. Homeopatide biz bunu hastalık ya da yanlışlık
olarak görmüyoruz. Karbonhidrat seviyor
olabilirsiniz ve et yemiyorsanız asla
kilo veremeyeceksiniz anlamına gelmez. İnsan bir denge bütünüdür ve vücudumuz ve ruhumuz
dengesini bulduğunda bizim neyi nasıl yapacağımızı bize söyler.
Kısa sürelerle hızlı kilo vermek için yapılan diyetler
metabolizmanın aklını karıştırır. Vücudumuz gelen içeriğe, kaloriye ve enerjiye
bakar ona göre de önlem alır. Eğer vücuda uzun süre düşük kalori gelirse demek
ki bir enerji sorunu oluştu der metabolizmayı yavaşlatır ve enerjiyi korumaya
çalışır. İlk başta hızla kilo verirsiniz ancak sonra veremez hale gelirsiniz.
Vücut kendini korumaya alır. Sizin aslında zayıflamak için düşük kalori
aldığınızı anlamaz o. Sık sık bu tarz yanlış diyetler yaparsınız bir daha
metabolizmanız düzelmeyecek şekilde bozulur; o zaman format atmak gerekir: Bütün
o travmatik süreci beden hafızasından silmek gerekir.
Ben size nasıl beslenmeniz gerektiğini anlatmayacağım . Çünkü size özel bir diyet olmalı .Diyet
ve beslenmeyle ilgili bilinenlerin üzerinden geçeceğim. Eğer diyet yapacaksanız
belki önerilerime kulak verirsiniz.
1. Protein diyeti sağlıklıdır.
YANLIŞ.
Vücudumuzda yakıt olarak sadece glikoz
kullanan hücreler var. Sağlıklı beslenmede yağ, protein, karbonhidrat dengeli
olmalıdır. Sıfır yağlı diyet yerseniz yağda eriyen vitaminlerde eksiklik olur.
Ayrıca yağlar bazı maddelerin yapımında kullanılmaktadır. Protein eksikliği
ciddi hastalıkların sebebi olabilir.
Ancak proteinler de hayvansal protein ve bitkisel protein olarak
ayrılmaktadır. Sanılanın aksine bütün proteinler hayvansal olmak zorunda değildir, bitkisel
protein de alınabilir.
Protein aşırı alındığında vücudunuz asidik olur ve metabolizma yavaşlar ,
bağışıklık sistemi baskılanır. Eğer bir diyet yapacaksanız ALKALİ diyetini öneririm.
Türkiye’nin her bölgesi farklıdır ama genel olarak akdeniz diyeti bize en uygunu. Uzun yıllardır bu topraklarda
yaşıyoruz ve bu bölgenin beslenme şekline uyum sağladık. Bizler avcı bir
topluluk değiliz artık; sindirim
sistemimiz sürekli et yemeye uygun değil.
Eğer et tüketecekseniz yanında bol miktarda taze yeşillik , turunçgiller, şalgam suyu
gibi eti alkalize ederek dengeleyecek şeyler de tüketmeniz iyi olur.
Protein tüketimi sonrasında azot üretimi
olur. Fazla azot birikimi böbreklerinize fazla yüklenmenize neden olur; böbrek
sorunu olanlar ve hipertansiyon hastaları aşırı protein tüketirken dikkatli
olmalılar. Ayrıca ürik asit üretimi çok
artar, gut hastalığına neden olabilir.
2. Saf protein diyeti ile zayıf ve mutlu
oluruz. Yiyeceklerden elde ettiğimiz tek fayda kalori, vitamindir.
YANLIŞ. Yiyecekler bize sadece kalori ve vitamin
sağlamazlar. İçlerinde taşıdıkları enerjiyi de transfer ederler. Çiğ taze meyve ve sebze tüketmek toprağın ve güneşin enerjisini de
içinde barındırdığından daha enerjik olmanızı sağlar. Öğününüzün bir kısmını
çiğ taze meyve ile yapmalısınız. Sadece karnınızı doyurmak için konserve yemek
pişirmeyin. Konserve yiyeceklerde hiç enerji yoktur, hiçbir faydası da yoktur.
Hayvansal gıdaların da negatif enerjisi
var dır. Çünkü hayvanlar çiftliklerde
hapis hayatı yaşıyorlar. Özgür olmayan bu hayvanların bedenlerinde çok
ızdırap yüklü ve ölürken de hangi yöntemle kesilirse kesilsin korku onların etine
işliyor. Bu yüzden et yediğinizde onların acısını da vücudunuza almış
olacaksınız. Bundan kurtulmak için yemek
yemeden önce yemek duası yapmak gerekir. Ben çocukken evimizde yemekten önce
yemek duası yapılırdı . Açıkçası yatılı okulda okudum orada da yemekhanede
yemek duası yapılırdı. Artık hiçbir yerde yemek duası yapılırken görmüyorum.
Yemek duası her milletin, dini ne olursa
olsun, yaptığı bir uygulamadır. Ormanda
avlanan ilkeller , Hristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar, Budistler her yemekten
önce şükür duası yaparlar. Yemekten önce dua etmek olumsuz ve negatif enerjileri olumlu
hale çevirmeye yarar.
3 Şeker yemek zararlıdır.
DOĞRU. Rafine
edilmiş tüm gıdalar zararlıdır. 3 beyaz, un , şeker, tuz. Teknoloji çok hızlı
değişiyor ve gelişiyor ancak bedenimiz o kadar hızlı evrimleşmiyor. Belki 100
yıl sonra vücudumuz aldığı fazla şekeri ne yapacağını bilir ancak bugün için
söyleyebilirim ki fazla şeker yağa
dönüşerek depolanıyor. Karbonhidrat
ağırlıklı beslenmek kalın bağırsaklarımızdaki bakteri florasını bozar. Kolon
yani kalın bağırsaklarımız için artık duygusal zeka deniyor. Kalın bağırsak
içeriği önemli. Binlerce faydalı bakteri bağırsaklarımızda yaşar. Kolonun
olması gereken bir florası var ancak çok şekerli beslenince ve sık antibiyotik
kullanmak gibi nedenlerle kolon florasında Candida hakim hale geliyor.
Barsaklarımızda Candida (mantar) artınca
canımız daha çok şeker istiyor. Candida şekerle beslenir. Yani
Candidaların canı şeker istiyor. Şeker yiyince Candidalar artıyor. Bağırsak
florası bozulunca bağışıklık sistemi zayıflıyor, sivilceler, cilt bozuklukları,
halsizlik, yorgunluk gibi şikayetler artıyor. Bu yüzdendir ki yılda 2 kez
detoks yapmak, vücudu fazlalıklardan arındırmak iyi gelir. Her bahar, ilkbahar
ve sonbaharda 3 hafta sürecek detoks diyeti daha sağlıklı ve güzel görünmenize
fayda sağlar. Her bahar evlerimize bahar temizliği yapıyoruz o halde vücudumuz
için de bir temizlik yapmak iyi olur.
Şeker yedikten hemen sonra pankreastan yoğun insülin
salınımı olur bu yüzden yemekten 1-2 saat sonra açlık, halsizlik, yorgunluk
gibi şikayetler olur. Bu hipoglisemi dönemlerinde yani insülin salınımına bağlı
hızlı kan şekeri düşmesi durumunda tekrar şekerli bir şeyler yersiniz tekrar
insülin salınır tekrar şeker düşüklüğü olur. Akşama kadar sürekli bir şeyler
atıştırmak ihtiyacı içinde olursunuz. Bu kısır döngüyü kırmanın tek yolu
doğru beslenmekten geçer. Bütün gün hiç
şeker, börek, bisküvi vb.
yemezseniz aslında gün içinde çok
acıkmadığınız hatta kendiniz hafif ve rahat hissettiğinizi fark edebilirsiniz.
4 Asitli yiyecekler sindirime yardım eder, diyet olanları iyidir.
YANLIŞ. Asitli içecekler
vücuttaki asit yükünü artırırlar. İçerdikleri şeker miktarı nedeniyle insülin
salınımını uyarırlar. Diyet olanları kansorejendir. Asidik vücut zayıflayamaz.
Asidik vücut kendi kendini yenileme kabiliyetini kaybeder. Asitli ve şekerli
içeceklerin satışının yasaklanması lazım ya da alkollü içecekler gibi + 18 yaş
sınırı olmalı. Bence o içecekler alkollü içeceklerden çok daha zararlı. Bu içecekler çocukların cep
harçlığıyla alabilecekleri kadar ucuz.
Bu tür içeceklerin çocuklara hiçbir faydaları yok. Neden raflarda
bilmiyorum. Sadece bebek ve çocuklar değil herkes için çok zararlılar. Meyve
suyu diye satılan içecekler de şekerli sudan ibarettir. Vücudumuza hiçbir
faydası yok. En faydalı içecek temiz , saf su.
Alkol, çay ve kahve
yine asidik içeceklerdir. Kahveyi kafeinsiz , çayı da açık ve az sayıda
içmenizi öneririm. Bebeğinize uygun gördüğünüz şey sizin için de sağlıklı bir şeydir.
Kim 6 aylık bebeğine kahve, çay , gazoz ya da alkol içirir ki?
5 Çok su içmek zayıflatır.
YANLIŞ . Su içmek
iyidir. Ancak çok su içmek zayıflatmaz. Günlük ihtiyacınız 1500-3000 mili litredir.
Vücudunuz susuzluk dengesini kendi ayarlar. Susuzluk hissettiğinizde su için.
Özellikle yüksek tansiyon hastaları, yaşlılar su içmeyi unutuyor arada kendilerine
hatırlatmaları gerekir. Ancak zayıflamak
için kendinize zorla 5-10 litre su içirmenin faydası yok.
6 Diüretik etkili
ilaçlar zayıflatır.
YANLIŞ . Diüretik etkili ilaçlar ya da maddeler, kiraz sapı
suyu, mısır püskülü suyu ya da değişik ot çayları zayıflatmaz. Su kaybederek tartıda daha az
rakam görmenizi sağlar. Kaybettiğiniz şey sudur ve bu iyi bir şey değildir.
Zayıflamaktaki amaç vücut yağından kurtulmak olmalıdır suyundan değil. Ayrıca spor yaptığınızda kas kütleniz artar
daha ağır ancak daha fit görünürsünüz.
Sadece basküle değil arada sırada aynaya da bakmalısınız.
Tip 1 diyabet olan ve
insülin kullanan hastalar iyi bir diyetle insülin kullanmadan yaşamlarını
sürdürmeyi başarabiliyorlar. Diyet
yapmaktaki tek sorun irade sorunu. Bir de sürdürülebilirlik. Etrafımda diyet
yapan insanlara bakıyorum ya da bana soruyorlar homeopatiyle nasıl zayıflarım? Homeopatiyle
kimseye zayıflama tedavisi yaparım demiyorum. Kişi duygusal ve fiziksel olarak
dengeye geldiğinde kendi doğru bedenine ulaşıyor. Homeopatik tedavi sonrasında
10 kilo veren hastam oldu ancak biz tedaviye alerji nedeniyle başlamıştık.
Herkesin kendi vücut şekli var. Hayatı boyunca hep kilolu olmuş birisini 34 beden yapmak doğru olmadığı gibi
başarılı da olmaz. Beslenme ve diyet konusunda tüm hayatı kaplayan kararlar
alıp uygulamak gerekir. Hedefi doğru koymak gerekir. 100 kilonun üstünde
birisi, 2 ayda 20-30 kilo vermeyi kendisine
hedef koyarsa bir sonraki sene 120 kilo olacaktır. Hedef; doğru ve sağlıklı beslenmek olmalıdır. Kilo
artışının sebepleri araştırılmalıdır. Sevgi ihtiyacı, güvenlik ihtiyacı,
saklanmak ihtiyacı gibi bilinçaltı sebeplerle kilo alırız. Homeopatiyle bu
sebepleri düzeltebiliriz. O zaman yemek
yeme ihtiyacı azalır ve kişi kendisi için sağlıklı olan kiloya ulaşır.