Bedenimizde iki beyin vardır. Birini hepimiz biliyoruz,
omuzlarımız üzerinde yükselen başımızın içinde yer alıyor. Duygusallığımızı
yaşadığımızda karnımızda kelebekleri uçuşturan bağırsaklarımız ise diğer
beynimizdir. Kafatasımızdaki asıl beynimiz ile sürekli iletişim halindedir,
zihinsel durumumuza ve karar vermeye karışır ; vücudumuzun hemen her tarafında
belirli hastalıkların oluşmasına neden olur. Bu kadar güçlü bir etkisi olsa da
bilinçli düşüncenin ve karar vermenin merkezi değildir. Bağırsaklarımız duygusal
yanımızdır. Akapunktur gibi enerji tedavilerinde sözü geçen 3. çakramız solar çakra duygusal merkez olarak bilinir.Solar çakra ; solar pleksus bölgesi yani mide ve bağırsaklarımızı içine alan bölge olarak tarif edilmektedir. Hiç bir şey tesadüf değildir.
Bağırsaklarımızda 100 milyondan fazla nöron bulunuyor. Bu
omurilik ve çevrel sinir sisteminden çok daha fazlasını içeriyor demek. Şekil
olarak kıvrımlı görüntüsüyle beyni de uzaktan andıran ikinci beynimizin içinde
trilyonlarca bakteri yaşar. Bu bakteriler ruh halimizi, davranışlarımızı
etkiler. Bu bakteri kolonilerindeki dengesizlik bizde depresyon, kaygı
bozukluğu, otizm, şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal endişe,
duygusal dengesizlik gibi bir çok psikiyatrik bozukluklara neden
olabilmektedir. Bağırsak floranın bozulması ayrıca cilt problemlerine ve
bağışıklığın düşmesine de kapıyı açmaktadır. Bağırsak florasını bozan en önemli
nedenlerden biri karbonhidrat zengini gıdaların aşırı derecede tüketimi, hazır
yiyecekler, hayvansal protein ve yağlarca zengin gıdaların aşırı tüketimi,
yetersiz lif alımı, toksinler, antibiyotikler, iklim değişiklikleri, strestir. Son zamanlarda değişik diyet türleriyle değişik kronik hastalıkların tedavisiyle ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Otizm gibi santral sinir sisteminden kaynaklanan hastalıklar için denenen GAPS diyetinin bazı başarılı sonuçları bağırsaklarımızın sadece yiyeceklerin geçtiği tüp olmaadığına en iyi kanıttır. Kanser hastalarında denenen, immün sistemi güçlendirdiğine dair kanıtlar bulunan değişik oruçlarla sürdürülen beslenme biçimleri bağırsaklarımızın vücudumuzun tamamıyla ilişki içinde olduğuna en iyi kanıttır.
Bağırsak floranın düzelmesi birçok problemi ortadan
kaldıracaktır. Floranın dengesine gelmesi için bağırsaklarımızda yaşayan bize
faydalı olan bakterilerin sayısını çoğaltmalıyız. Bunun için probiyotik ve
prebiyotiklerden yardım alırız. Probiyotikler patojen bakterilerin
kolonizasyonunu önleyerek bağırsak rahatsızlıklarını gidermeye yardımcı olan inhibitör
maddelerin üretilmesi, diğer bakterilerin tutunacağı adezyon bölgelerin
tutulması, kompetetif olarak besinlerin patojen bakterilerden çalınması, immün
sistemini güçlendirmesi gibi birçok mekanizmayı harekete geçiren
mikroorganizmalar yani bakterilerdir. Prebiyotikler ise patojen olmayan kolon
bakterilerin çoğalmasını ve aktivitelerini artırmaya yarayan sindirilemeyen
gıda katkı maddeleridir. Sinbiyotikler ise probiyotik ve prebiyotiklerin uygun
oranda karışımına verilen addır. Probiyotiklerin etkilerinin artması için prebiyotiklerle
birlikte alınması tavsiye edilir.
Sağlıklı bir cilt, depresyondan uzak bir yaşam, güçlü bir
bağışıklık sitemi için ikinci beynimize dikkat etmemiz ve bağırsak florasını
dengede tutmamız gerekir. Bunun için beslenme tarzımızı gözden geçirmeliyiz.
Probiyotik sayısını çoğaltmamız için günde 1.5-2 lt su içilmesi gerekir. Lif
kaynağı sebze, meyve ve tahıllar eksik edilmemelidir. Un ve şekeri azaltmamız
şarttır, et, yumurta gibi doğal ürünlerde aşırıya kaçmamak gerekir. Turşu,
yoğurt, peynir, sirke gibi fermantasyon ürünler probiyotiklerin sayısını
artıran gıdalardır. Kefir, yoğurt zengin probiyotik içeren gıdalardır. Ancak
süt ve yoğurt alırken günlük pastörize edilmiş olanı tercih etmek iyi olur en iyisi hiç pastorize edilmemiş olanınıdır. Pastörizasyon işlemi probiyotikleri yok eder.
Beslenmemize dikkat ettiğimiz halde problemlerimiz devam
ediyorsa dışarıdan probiyotik alımı ile bağırsaklarımızın düzgün çalışmasına
yardımcı olabiliriz. Bunun için probiyotik ,gıda takviyesi ürünlerden
alabilir bağırsak floramızın dengeye gelmesine yardımcı olabiliriz.