Homeopati, ucuz, etkili, doğal bir tedavi metodudur. Pek çok hastalık için ve kaza gibi, yaralanma gibi acil durumlarda güvenle kullanılabilir. Doğru uygulandığında yan etkisi yoktur. Homeopatik bir tedavinin ardından sadece tek bir şikayetiniz değil, bütün hastalıklarınız iyileşmeye başlar.
Yan etki yoktur kısmını açarsak, bir ilacın arzu edilmeyen etkileri nedeniyle başka bir ilacı daha koruyucu olarak vermek gerekmez. Aslında homeopatik tedavide mutlaka bir seferde bir ilaç verilir. Ancak etkili bir iyileşme için bu ilacın titizlikle seçilmesi gerekmektedir. Çünkü homeopati bir kişiye ilaç önerirken bunu o kişinin tek bir hastalığına yönelik olarak yapmaz, homeopatide hastalık isminin bir önemi yoktur. Herkes, sağlığını bozan etkiye kendine has tepkiler vermektedir. Homeopatın amacı her bir bireyin sadece kendine özgü olarak geliştirdiği bu bireysel tepkileri iyice anlayarak bu kişiyi bütünüyle ve kökünden iyileştirecek olan ilacı bulmaktır. O nedenle bir homeopatik değerlendirme iki saate yakın sürebilir, size sizinle ilgili çok ayrıntılı sorular sorulabilir. Bazen size alakasız ve gereksiz gelebilecek soruların sonunda aslında neden hasta olduğunuza dair ciddi bir farkındalık kazanmanız hiç de sürpriz olmaz. İlaç, siz alır almaz etki etmeye başlar ancak iyileşme süreciniz belli bir noktaya ulaştıktan sonra siz somut değişimleri fark edebilirsiniz. Bu yüzden kökü eskilerde olan iyice yerleşmiş sorunlarınızdan kurtulabilmek için sabırlı olmanız gerekir.
İlaçlar doğada bulunan unsurlar oldukları gibi kullanılarak elde edilir, örneğin papatyadan ilaç yapılacaksa papatyanın tamamı kullanılır, papatya kimyasal bileşenlerine ayrıştırılıp içinden tek bir kimyasal seçilip alınarak kullanılmaz. İlaçlar ilaç üretim tesislerinde steril şartlarda, standart ilaç üretim protokollerine uygun olarak üretilmektedir. İlaçlar son derece ucuzdurlar, sıklıkla ağızdan emerek alınırlar. Sanılanın aksine homeopatik ilaçlar sadece bitkilerden elde edilmez, sık kullanılan ilaçlar arasında hayvan ve mineral kökenli ilaçlar da bulunmaktadır. Bitki, hayvan ve mineral kaynaklı ilaçlar dışında özel amaçlarla üretilmiş başka ilaçlar da bulunmaktadır.
Dünyada 70’den fazla ülkede homeopati hukuken tanınan bir tedavi şeklidir, homeopati eğitimini tamamlayan herkes homeopat olabilir ve bunun ön koşulu doktor olmak değildir. Ancak, içinde ülkemizin de bulunduğu bazı ülkeler, homeopatik tedavi yetkisini sadece doktor ve diş hekimlerine ve sadece belli sınırlar dahilinde tanımaktadır.
Homeopati, 1700’lü yılların sonlarına doğru Dr. Samuel Hahnemann tarafından Almanya’da keşfedilmiştir. Buradan bütün dünyaya yayılmıştır. 1950’lere kadar büyük bir yayılma gösterdikten sonra antibiyotik ve aşıların yaygınlaşması ile bilinirliği azalmıştır. Antibiyotik ve aşıların sağlığımızı korumaya yetmediğine dair kanıtlar arttıkça yeniden yükselişe geçmiştir.
Daha fazla bilgi için:
http://homeopatidernegi.org/
http://www.organon-homeopati-dernegi.org/
http://homeopati.org.tr/yeni/
Bu yazı Serdar Büyüközer tarafından yazılmıştır. Homeopatiyi merak edenler için yazdığı "Yeni Başlayanlar İçin Homeopati" e-kitabına, hazırladığı eğitim videolarına ve ileri düzey klasik homeopati kitaplarının Türkçe çevirilerine bu blog üzerinden ulaşabilirsiniz : http://homeopatiogreniyorum.blogspot.com.tr/