Homeopati; sağlıklı bir insana verildiğinde semptom oluşturan maddenin aynı semptomu gösteren hastaları iyileştirdiği temeline dayanan tedavi sistemidir. (1) Friedrich Samuel Hahnemann (1755-1843) homeopatinin kurucusudur. Bu metod ‘benzer benzeri tedavi eder’ ilkesine dayanmaktadır. Bu sağlıklı insanda semptom oluşturan madde aynı zamanda bu semptomlara sahip hastayı tedavi eder anlamına gelmektedir. Diğer önemli prensibi ise kullanılan homeopatik maddeler bir dizi dilüsyon ve çalkalama yöntemine göre elde edilmelidirler. (1) Homeopatik maddeleri elde ederken maddeler o kadar çok dilüe edilirler ki Avagadro sayısından (6.0225*1023 ) bile fazla olabilir ve remedinin içinde orijinal maddeden hiç molekül kalmaz. (2) Yaklaşık 200 yıldır kullanılan bu yöntemin nasıl çalıştığı ile ilgili henüz bilimsel bir veri bulunmamaktadır. Güney Kore’de bir grup araştırmacı çözünmüş moleküllerin dilüe edildikçe daha fazla kümelendiklerini gösterdiler. Bu belki de ileride homeopatinin nasıl çalıştığını göstermekte işe yarayacaktır.(6). Bugün homeopati Almanya’da genel sağlık hizmetlerinde (pratisyenlik)%20, veterinerlikte %90 kullanım alanı bulmuştur. İngiltere’de hastaların%42'si, İskoçların %86 'sı homepatları tercih etmektedirler. Hollanda'da %45, Belçika'da %85 olarak bildirilmiştir. Norveç'te Homeopati ziyaret eden 10 hastadan 7 si 6 ay sonraki kontrollerinde gelişme gösterdiklerini söylemişlerdir. Fransa’da ise en çok mental sorunlar,enfeksiyon ve romatolojik hastalıklar için homeopatiyi tercih ettiklerini bildirmişlerdir(2).
Homeopati insanı bir bütün olarak tedavi ettiğini vurgulamaktadır. Hastalar kronik şikâyetlerine çözüm bulamadıklarından alternatif tedavi yöntemlerine yönelmektedir.(6). Rile’in 2001 deki bir çalışmasında kulak ve alerji problemlerinin de bulunduğu üst solunum yolu hastalarında homeopatinin konvansiyonel yöntemler kadar etkili olduğusöylenmektedir. (6-8). Pratisyen hekimlerin pek çoğu alternatif yöntemlerin yararlı olabileceğine inanmaktadır ve giderek bu yöntemler tıp sisteminin içine doğru yayılmaktadır. (6-9).
Ancak Linde 1997 yaptığı meta analizlerde homeopatik ilaçların etkisinin plasebodan daha iyi olduğu vurgulamaktadır. ( 4) 2005' te Shang A meta analizinde ise etkisinin plaseboya üstün olmadığını söylemektedir.(9,1,3). Bu karışıklığa homeopatik çalışmaların yeterince iyi kalitede düzenlenmemiş olması, randomizasyonda ya da istatistiksel ve sayısal olarak problemli olması gösterilmiş.(5) Ayrıca homeopatinin genel tıp uygulamasında tedavi masraflarını azaltıp azaltmadığına bakılmış, her ne kadar vaka sayısı az olsa da convansiyonel tedaviye oranla etkili ve daha ucuz bir yöntem olduğu ve convansiyonel tedaviye alternatif veya tamamlayıcı olarak kullanılabileceği belirtilmiş. (6). Homeopati en yaygın kullanılan tamamlayıcı tedavilerden biri. Homeopatinin uzun ve empatiye dayalı görüşmeleri kişiye özel remedi seçilmesi buna sebep olabilir. Klasik homeopati doğru remedi vererek hastanın fiziksel şikâyetlerinin yanı sıra emosyonel şikâyetlerini de düzeltmeyi hedefler. (8)
Psoriazis kronik enflamatuar bir dermatozdur. Estetik açıdan kötü görünmesinin yanı sıra kaşıntı ile seyreden, utanma, dışlanma gibi sebeplerle depresyonla seyredebilen ve toplumun %2-3 ünü etkileyen, relapslarla seyredebilen bir hastalıktır. (9, 10 Türkderm, Aktan ve ark). Emesyonel stres hastaların %37-78 tarafından predispozan faktör olarak söylenmektedir.
Psoriazis tedavisinde topikal preparatlar, fototerapi,retinoidler, ve sistemik ilaçlar metotraksat, siklosporin gibi ilaçlar kullanılabilir ve geçici iyileşmeler gözlenebilir.(10).
Vaka
30.12.2015 ilk görüşme
34 yaşında bayan hasta. Bekar. 3 abla 1 abisi var. Annesiyle birlikte yaşıyor. 2007 de soriasis vulgaris tanısı almış. Bir ara kaybolmuş ancak 2014'te tekrar çok şiddetli ve yaygın bir şekilde tekrar başlamış. Çok kaşıntılı.Deniz, güneş iyi geliyor, solaryuma giriyor.
Baba kalp krizi nedeniyle ex. 2005' te.
Astım tedavisi görmüş, son 10 yıldır ilaç almıyor solunum sıkıntısı yok.
Adet düzeni 28 günde bir 6 gün koyu kırmızı ve ilk günlerde baş ağrısı oluyor.
5 yıl önce nişanlanıp ayrılmış. Evlilik işi gündeme geldiğinde ilk kez şikâyetleri başlamış. Ayrıldığında rahatladığını ifade ediyor.
‘Güçlü görünmeye çalışsam da aslında duygusal ve hassasım.Zayıf yanlarım var. Arkadaşlarım sıcakkanlı, esprili olduğumu söylerler. Üniversite sınavlarına gireceğim.Evlenip çoluk çocuğa karışmak istemiyorum’.
Soğuk yemek yemeyi tercih ediyor. Tuzu bolca kullanıyor.Suyu çok içerim ağzım kurur.
Sepia 12 D günde 1 kez 3 gün aldı.
07.04.2016
İyi hissediyorum. Yaralarımı kafama takmıyorum. Kaşıntım geçti.
Lezyonların boyutu küçüldü. Nemlendirici (Excipial lipo )kullanıyor.
Sepia 30 C tek doz kullandı.
10.06.2016
Kendini iyi hissediyor. Lezyonları daha hafif, kaşıntı yok.
Sepia 1 M verildi. Tek doz.
12.10 2016
Kendini iyi hissediyor. Lezyonları kalmadı. Belli belirsiz cilt renginde değişiklik şeklinde izleniyor. Ağda yapabildi. Adet dönemlerinde baş ağrısı devam ediyor. Aç kalınca da baş ağrısı oluyor.
Takip
Homeopatik tedavide yalnızca hastalığa değil hastaya tedavi verilir. Bu yüzden hastanın hastalıkla ilgili değil tüm hayat rutini ile ilgili bilgiler de edinilir. Hastanın bulgularına bakılarak Sepia verildi ve düşü potensle başlandı. İlacın etkili olduğu gözlendiğinden potens artırılarak tedaviye devam edildi. Klasik homeopatide tek ilaç ve en uygun ilaç seçmek önemlidir. Nihayetinde tek ilaçla hempsoriasisinde hem de hastanın duygu durumunda hızlı bir düzelme sağlandı.
SONUÇ
Psoriasis toplumun %2-3 ‘ünü ilgilendiren kronik bir dermatozdur. Estetik problemlerin ön planda olduğu bu hastalıkta hastalar hem fiziksel hemde psikolojik olarak olumsuz etkilenmekteler. (9,10) Tedavide hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel sorunlarına yanıt verebilecek düzeyde olması gerekmektedir. Klasik homeopati ile tek bir remedi bütün bu ihtiyaçları tek başına karşılayabilmektedir. Tek ilaçla tüm sorunlarına çözüm bulan homeopati konvansiyonel terapilere göre daha ucuz bir yöntemdir. Bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur. Psoriasisli hastalarda tek başına ya da konvansiyonel tedavilere ilave olarak kullanılabilir. (6)
Avrupa'da Tamamlayıcı ve alternatif yöntemlerin(TAT) kullanım sıklığı deri hastalıkları için % 35-%69 oranında verilmektedir. TAT ‘ın bu kadar popülarite kazanmasına neden konvansiyonel yöntemlerin yan etkisi ve TAT‘ın etkin olduğu konusundaki yaygın söylentinin neden olduğu ileri sürülmüştür.Türkiye’de dermatoloji polikliniğine başvuran hastaların %16,8 olarak bulunmuştur. (11) Avrupa’da Homeopathy yaygın olarak bilinmekte ve uygulanmakta iken ülkemizde Homeopati eğitimleri son 3 yıldır verilmekte ve henüz başlangıçta. Deri hastalıkları için Türkiye’de en çok akne vulgaris, verruka vulgaris, psorias, alopesi areata tanısı olanların TAT yöntemlerine (homeopati dışındaki ) başvurduğu dikkat çekmiş. (11) . Hastaların ihtiyacını doğru karşılayabilmek için bu yöntemlerle ilgili daha fazla bilimsel çalışma ve araştırma yapılması gerektiği kanaati oluşmuştur.
REFERANSLAR
1-E.Ernst A Systematic review of systematic reviews ofhomeopathy Br.J clin Pharmacol 200 ; 54,577-582
2-E.Ernst Is homeopathy a clinically valuable approach ? TRENDS in Pharmacological Sciences Nov.2005;Vol.26.No:11
3- ALB Rutten, CF Stolper The 2005 meta-analysis ofhomeopathy: The importance of post publication data Homeopathy (2008)97, 169-177
4- Klaus Linda , Nikola Clausius , Gilbert Ramirez, Are theclinical effects of homeopahy placebo effects? A meta-analysis ofplacebo-controlled trials Lancet 1997; 350:834-43
5- Klaus Linda, Michael Scholz, Gilbert Ramirez Impact of Study Quality on Outcome in Placebo–Controlled Trials of Homeopathy J Clin Epidemiol vol.52 No. 7pp.631-363,1999
6-Asha Jain Does homeopathy reduce the cost of conventionaldrug prescribing? A study of comperative prescribing costs in General practice Homeopathy(2003)92,71-76
7- Katja Boehm, Christa Raak, Holger Cramer Homeopathy in the treatment of fibromiyalgia-A comperhensive literatüre and meta analysis Comlementary Therapies in Medicine (2014) 22.731-742
8- Rachel Perry, Rohinni Terry, Edzard Ernst A systematic review of homeopathy fort hetreatment of fibromyalgia Clin Rheumatol(2010) 29;457-464
9-L.C.Nwabudike Psoriasis And Homeopathy Proc. Rom.Acad.Series B,2011.3p.237-242
10- Şebnem Aktan, Sevgi Akarsu, Melda Demirtaşoğlu, Ayşe ŞebnemÖzkan Psoriasis İşlev Kaybı indeksi: Sosyo –demografik ve klinik değişkenlerinrolü Türkderm2014;48: 187-92
11- Gülşen Tükenmez Demirci, İlknur Altunay, Aslıküçükünal Deri HastalıklarındaTamamlayıcı Ve Alternatif Tıbbi Yöntem Kullanımı ve Hastalar Üzerindeki Olumluve Olumsuz Etkileri Turk J Dermatol 2012;6:150-4