İnsanlar alışkın oldukları üzere homeopatlarından “ateş düşürücü homeopatik ilaç var mı?” gibi belirli durumlar için reçete istiyorlar. Ancak homeopatide herhangi bir hastalığa özel ilaç yoktur. İnsan doğası semptomlar aracılığı ile konuşur. Semptomlar, hastalığımız değil bize yolunda olmayanı haber veren uyarıcılardır. Aynı semptomlar bize tedavinin yolunu da gösterir. Bazı belirtiler bazı hastalıklarda hep mevcuttur. Bazen de belirtiler kişiden kişiye farklılaşabilir. Kişiye özgü ilaç belirlendiğinde akut hastalık, kronik hastalık, tümör, kanser gibi her türlü hastalık, kadın ve çocuklar, hayvanlar tedavi edilebilir.
Hastaya ait her bilgi kaydedilmelidir. Bulgular hastalığa özgü olmayabilir ancak hastaya özgüdür mutlaka olduğu haliyle kaydedilmelidir. Hastanın tam bir analizinin yapılabilmesi için hastalığın ve bulguların tam resminin çizilebilmesi için hekim doktor görüşmesi an az bir kere gereklidir. Yazılı iletişimde bazen bazı bulgular atlanabilir. Hasta önemsiz bulduğu ya da normal kabul ettiği için bazı şeyleri söylemeyi unutabilir. Özellikle tuhaf farklı semptomlar bizi doğru homeopatik ilaca götürecektir. Baş ağrısı, sırt ağrısı, öksürük yazmak yeterli değildir. Nasıl bir baş ağrısı? Ne kadar sürüyor, nasıl geçiyor beraberinde başka neler oluyor? Açık hava iyi mi gelir yoksa daha kötü mü yapar? Örneğin solda çekiçle vurulur gibi bir baş ağrısı daha bireyselleşmiş bir tariftir. Bizi daha doğru sonuca götürür. Doktor rehberlik etmeli; nasıl, ne zaman, ne kadar, ne iyi gelir, ne kötü gelir gibi rehberlik etmeli ve semptomu kişiselleştirmelidir. Hastayı yönlendirmemeli ve EVET / HAYIR cevaplı sorular olmamalıdır. Kişi kendi dili ve sözcükleriyle durumu anlatmalıdır. Bu hastalarda hep böyle olur diyerek hastanın durumunu genellememek lazım; her semptom herkeste aynı değildir. Doktorun görevi hastaya yardımcı olmaktır ve hikaye alırken de yönlendirmemeli gerçeği net, basit halde kaydetmelidir. Hastadan alınan bilgiler gizlidir ve hiçbir yerde paylaşılmaz.
Homeopatik tedavi alırken bazı şeylerden sakınmak gerekir. Parfüm, saç boyası, gargara, kahve sigara kullanmaktan kaçınmak gerekir. İlaç kullanırken tedaviye zarar verecek zengin yağlı, baharatlı yiyecekler, çay, kahve gibi içeceklerden uzak durmak gerekir. Bunlar homeopatik tedavinin etkinliğini azaltacaktır. Bazen de tedaviden sonra ya da ilk adet döneminde şikayetlerde artma ya da rahatlama olabilir. Bu ilacın çalıştığının vücutta bir etki yaptığının göstergesidir. Bırakın ilaç etkisini göstersin biraz sabredin.
Hikaye alırken yaş, meslek, evli, çocuklu, görünümü, cildi kaydedilir. Baba veya anne tarafından akrabalarında; akıl hastalığı, kanser, kalp hastalığı, şeker hastalığı sorulur, kaydedilir. Aile geçmişi ve soy geçmişi çok önemlidir. Doğum ve aşı hikayesi önemlidir. En son kullandığı tedaviler faydası olmuş mu ne değişiklik oluşmuş bunlar da önemlidir.
Zihin ve bellekle ilgili sorunlar konuşulmalıdır. Unutkanlık var mı? Hangi konuda unutkanlık var? Hassas, alıngan, çabuk kırılan mı yoksa öfkeli, mutsuz, inatçı mı? Vurdumduymaz mı, neşeli güler yüzlü mü? Bunlar önemlidir. Yalnızlık arzusu, intihar düşüncesi ya da insanlardan kaçınma isteği, hayvan ya da belirli şeylere tiksinti, korku, hoşnutsuzluk var mı? Yükseklik korkusu, kapalı alan korkusu, yalnızlık korkusu, aklını kaçırma korkusu, hastalık korkusu gibi korkular önemlidir. Geçmiş, şimdi ya da gelecekle ilgili delüzyonlar önemlidir. Konuşurken çok heyecanlı, konuşmayı seven, coşkun ya da karasız, kıskanç, olması sık hayal kırıklığı, aşk acısı yaşaması gibi duygu durumları önemlidir. Nasıl bir ailede yaşıyor? Çocukken nasıldı, şimdi nasıl? Baskıcı, mutsuz, kavgacı bir eş ya da anne babanın varlığı önemlidir. Sadece şimdiki duygu durumu değil çocukluğundan itibaren nasıl bir yapıda olduğunu bilmek önemlidir. Duygular önemlidir ve dikkatle değerlendirilmelidir.
Ağrı duyusu önemlidir ve herhangi bir yerde olabilir. Rahatsızlık komik görünebilir. Semptomlar, insanın içine esen rüzgar gibi, saçlarım çekiliyormuş gibi, sanki demir bir pençeyle kavranmış gibi, boğaza kıymık batmış gibi, etrafında sıkı bir bant varmış gibi değişik şekillerde ifade edilmesi homeopati için daha anlamlıdır.
Bu semptomlara iyi ve kötü gelen şeyleri bilmek de gerekebilir. Bazen doğru ipucu bu bölümde bulunabilir. Şikayetler en çok ne zaman değişiyor, ne zaman ve ne iyi gelir, ne kötü gelir? Örneğin soğuk ya da sıcak, yatmak ya da oturmak iyi gelir. Hareketle azalır. Temiz hava iyi gelir gibi şikayete iyi ya da kötü gelen şeyleri de kaydetmek gerekir.
Rahatsızlığın, ağrının yeri tam tarif edilmeli. Baş, kollar, eller, diz, sağda, solda gibi tam konum verilmeli. Tek bir yerde mi, yayılıyor mu, hareketle artıyor mu, pozisyonla değişiklik oluyor mu, uyurken de var mı? Aniden mi oluyor, yavaş yavaş mı oluyor?
Özellikle ağrı tarifi önemlidir. Çekilme gibi mi, ezilme gibi mi, kesilme, delinme gibi, yara gibi, birlikte acı var gibi tarifler alınmalı. Beraberinde şişlik, renk değişikliği cilt değişikliği var mı kaydedilmelidir.
Açık yaralar, gelen akıntılar, fistül, ülser, burun, kulaklar, ağız, akciğerler, deri gibi bölgelerden gelen akıntılar ve bunların karakteri önemlidir. Beyaz, sarı yeşil, jöle kıvamında, su gibi şeklinde tarif edilmelidir. Koku süresi ve değişim koşulları nelerdir bilinmeli.
Bütün bu genel bilgilerden sonra baştan aşağıya sistem sistem ve organ organ hikaye almaya devam edilir. Saçlar nasıl? Nemli, kuru, kepekli, yağlı, mat, canlı, beyaz, dökülmüş. Başında herhangi bir rahatsızlık var mı? Baş dönmesi var mı? Göz ve kulaklar, burun, ağız semptomları kaydedilmeli. Dişler sarı ve bakımsız mı, hızlı ve çabuk çürür mü?
Yemeklerle ilişki sorgulanır. Özel bir yemeğe özlem aşırı istek ya da tersi tiksinti var mı? Acıkmadan yemek yeme arzusu oluyor mu? Katı ya da sıvı tercihi oluyor mu? İştah değişken mi? Yemekten sonra sıkıntı oluyor mu? Uyuklama, bulantı, kusma var mı?
Susuzluk hissi nasıldır? Bir yudumda mı yoksa az az ve sık sık mı su tüketir? Soğuk mu yoksa ılık mı tercih eder? Özellikle çok tüketmeyi sevdiği içecek var mı? Çay, kahve ya da alkol, likör tüketmeyi sever mi? Çok süt tüketir mi, sütten sonra sıkıntı yaşıyor mu?
Mide problemlerinin kızgınlık ve öfkeyle ilişkisi vardır. Bulantı, kusma, geğirme gibi durumlar oluyor mu? Bunların ayrı ayrı şeyler olduğunu bilerek değerlendirmek gerekiyor. Geğirme isteği sonrasında rahatlama oluyor mu? Karında şişkinlik önemli bir problem mi? Bulantı ne zaman geliyor? Kusma da görünüm, renk, kıvam açısından değerlendirilmeli. Aniden gelen, yavaş yavaş, zorlamayla gibi özellikleri sorgulanmalı. Sabah saatleri, gece uykudan uyandıran birlikte kolit olan özellikleri varsa kayıt edilmeli.
Karın bölgesi genel olarak değerlendirilmeli. Şişkinlik, guruldama, fıtık gibi şikayetler var mı? Mesane ve idrar sorunları sorulmalı. Sık sık idrara gitmek ya da mesane tamamen dolana kadar bekleyip gitmek gibi ayrıntılar önemlidir. Böbrek şikayeti, taş şikayetleri kayıt edilmelidir. Kabızlık ve ishalle ilgili şikayetler sorulmalıdır. Dışkılama sonrası kan, fissür, fistül, hemoroid var mı? Dışkılama sonrası tam bitmemiş, rahatlayamamış olma hissi ya da tam tersi bir rahatlama ve huzur olması gibi ayrıntılar önemlidir.
Sistemleri tek tek gözden geçirmeye devam ederken normal yaptığımız sistem muayenesinden farklı şeyler sorulur ve önemsenir. Solunum sistemi için de ağrı, öksürük, balgam sorgulanır. Bütün bu şikayetlerin saati ve nasıl rahatladığı sorulur. Ailede akciğer problemi özellikle de verem hikayesi sorulur. KOAH, anfizem gibi kronik ve tüketici akciğer hastalıkları sorgulanır. Nefes şikayeti var mı, hangi pozisyonda en kötü olduğu sorgulanır.
Öksürük hırlama şeklinde mi, patlayıcı, kuru, balgamlı mı gibi ayrıntılar önemlidir. Duygusal olaylar öfke, anksiyete gibi sebeplerle başlayabilir ya da asitli içecek,, kahve, soğuk içeceklerden sonra başlayabilir. Açık hava, sıcak odadan kuru havaya geçiş, ıslak hava, rüzgarlı hava, dumanlı hava, kükürt dumanı, tüy ya da ne gibi şeyler öksürüğe neden oluyor?
Kalp ve dolaşım sistemi için çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı hareketle, yorulmayla ya da yemekten sonra mı, üzülünce mi olduğu sorgulanır. Hiç morarma oldu mu? Nasıl rahatladığı sorgulanır.
Yaralanma, ciddi travma, düşme var mı? Kanama ya da açık yara olmuş mu, nasıl seyretmiş? Renk değişikliği olmuş mu? Kanaması olduğunda nasıldır; açık, koyu renkli, pıhtılı gibi değişik ayrıntılar sorulur. Eklem ağrılarında etkilenen eklemin sağda mı ya da solda mı olduğu sorulur. Ne zaman ağrıdığı, nasıl rahatladığı, şişlik-kızarıklık oluyor mu, ağrı gezici mi, tutulma oluyor mu, burkulma gibi bilgiler önemlidir.
Cilt muayenesi önemlidir. Abse, ülser, çıban, akne, sivilce, siğil, ben gibi ciltteki değişiklikler sorulur. Bunlar hangi koşullarda değişir? Döküntü oluyorsa nasıl, nerde ne zaman gibi ayrıntılara bakılır. Akrabalarında benzer durumlar var mı? Tırnak yapısı nasıldır, özellik var mı bakılır.
Genel olarak üşüyen biri mi yoksa çok sıcak mı homeopat için önemlidir. Herkes kat kat giyinmişken kişinin tişörtle dolaşması ya da yazın çorapsız üşümesi farklı bir durumdur ve kaydetmek gerekir. Normal dışında her durum homeopat için değerlidir ancak bazen hasta bunu bilmez homeopat ona öncülük eder. Terlemesi de sorulur. Çok terler mi, nerelerinden terler, kötü kokar mı gibi sorgulanır.
Uykular, rüyalar ve korkular mutlaka öğrenilmelidir. Nasıl uyur, hangi pozisyonu tercih eder hangi saatlerde uyur, uyanır? Genelde mutlu rüyalar mı, kabus, karabasan mı görür? Bunlar tekrarlayan rüyalar mıdır? Fobileri önemlidir. Hastalık korkusu, ölüm korkusu, böcek korkusu, delirme korkusu, köpek korkusu, kedi korkusu, yalnızlık korkusu, organ kaybetme korkusu, yükseklik korkusu, kalabalık korkusu gibi korkularla ilgili her şey kaydedilmeli.
Kadınlar için adet(menstruasyon) düzeni çok önemlidir ve sorgulanmalıdır. Adet dönemlerinin ne kadar uzunlukta olduğu, beraber ağrı, gerginlik, şişkinlik oluyor mu sorgulanır. Premenstrual sendrom gelişir mi? Kanama sırasında kan pıhtılımı, rengi nasıl, beraberinde ishal, kabızlık ya da başka herhangi bir semptom gelişiyor mu sorulur. Vajinal akıntının rengi, kokusu, görüntüsü önemlidir ve mutlaka sorulmalıdır.
Erkeklerde idrar yaparken ağrı, sıkıntı var mı, önce veya sonrasında akıntı var mı? Cinsellik öncesi akıntı ya da sonrasında ağrı, akıntı gibi sıkıntılar sorgulanır. Ereksiyon sorunu varsa ne zamandır var olduğu ve hangi koşullarda değiştiğini bilmek önemlidir.
Cinsellik mutlaka sorulmalıdır. Cinselliği ne kadar önemli bulduğu, cinselliğe karşı aşırı istek ya da isteksizliği, rastgele cinsel deneyim yaşıyor mu gibi bilgiler öğrenilmelidir.
Hikaye alma formu çok uzun ve kafa karıştırıcı görünebilir. Homeopat bunlardan çok önemli olanları seçerek yol alır. Tanıya yaklaştıran semptomlar vardır ve bazıları da ayırıcı tanıda yardımcı olur. Önemsiz gibi görünen küçük semptomlar ayırıcı tanıda en çok kullanacağımız şeyler olacaktır ya da modaliteler. Yani ağrı açık havada değişir diyorsa bu küçük ayrıntı homeopatın işini kolaylaştıracaktır. Burada yazılanlar bazılarına komik gelecektir, bazıları ise en sonunda saçma olduğu söylenen şikayetlerinin ciddiye alındığına sevinecektir. Bu saçma görünen ve doktorların normalde boşver dediği semptomlar sizin tedavinizi yönlendirecek semptomlar olabilir. Tanı koymak için bu küçük ayrıntılar önemli olduğundan en doğrusu karşılıklı hasta görüşmesi yapmaktır.