
Mikrobik hastalıkların(enfeksiyonlar) oluşması için sadece mikroorganizmaların vücuda girmesi yeterli değildir. Hastalık oluşumu vücudun karar verdiği bir olaydır. Eğer 2-3 gündür uykusuz kalınmışsa,1-2 haftadır çok yoğun çalışılmışsa ya da stres gibi direnci düşüren başka bir sebep varsa mikroorganizmanın vücutta hastalık oluşturması kaçınılmaz olur. Aksini düşünecek olursak, yani çok mutlu ve dinlenmiş bir vücuda grip virüsü girse bile kolay kolay hastalık oluşmayacaktır.
Hastalık esnasındaki tüm semptomlar aslında mikroorganizmanın vücut dışına atılması amacını güden savunma hareketleridir. Üşüme olur çünkü vücut, içeride ısı arttırmak zorundadır ve ısıyı cillten alıp iç organlara taşır. Bilimsel bir gerçek olarak 38,5 derece ateş olması virüslerin çoğunu ekarte edebilmek için başlıca şarttır. Kırgınlık ve halsizlik olur çünkü vücut bu savaşta enerjiye ihtiyaç duyar ve tüm sistemlerinden enerji çalıp bağışıklık sistemine aktarır. Hapşırma,öksürük gibi semptomlar virüsün dışarı atılmasını sağlar, burun akıntısı da bu temizlikteki deterjanlı su gibidir, temizliğe yardımcıdır. Tüm bu semptomlar vücudun anlatım dilidir ve hepsi de bize bir şeyler söyler; üşüme hissi ile giyinmemiz, örtünmemiz gerektiğini, kırgınlık ve halsizlikle ise yatıp uyumamız gerektiğini anlatır. İlk 3 gün bu şekilde davranarak ve mümkünse kimyasal ilaç kullanmayarak vücudun savunmasına destek olmalıyız(iyi dinlenmeli, bol su ve vitamin almalı, gerekirse bağışıklık güçlendirici doğal şifa ürünleri kullanmalıyız), eğer bu süre sonunda hala şikayetler sürüyorsa bu sefer de başta homeopatik şifa araçları ve diğer tedavi edici ajanlar kullanılabilir.
Şimdi sık karşılaştığımız bazı akut üst solunum yolu enfeksiyonlarından(ÜSYE) bahsedelim:
Nezle, tıpta burun akıntısı semptomuna verdiğimiz bir isimdir sadece. Gribin de allerjinin de hatta buruna kaçmış bir yabancı cismin de belirtisi olabilir. Nezle olduğumuzda bunu tedavi etmek yerine nezleye sebep olan durumu aydınlatmalıyız ve ona göre tedaviye geçmeliyiz.
Soğuk algınlığı, hafif bir burun akıntısı, çok hafif bir ateş, biraz vücut kırgınlığı ve hafif öksürükle seyreden virüs kaynaklı bir hastalıktır. Bu durum için pek ilaç kullanmamalı ve sadece burnu açık tutmaya yarayacak nemlendiricili okyanus suları tercih edilmelidir. Burada önemli olan vücudun direncini arttırmaya çalışmak olmalıdır. İstirahat, bol su tüketimi, C vitamininden zengin gıda alımı çok önemlidir. Grip ilaçlarının kullanılması başlangıçta semptomları baskıladığı için yapay bir iyileşme hali oluşturabilir ama iyi bilinmelidir ki bu durum sonrasında çok büyük ihtimalle daha büyük bir üst solunum veya alt solunum yolu hastalığı oluşacaktır. Çünkü bu tür ilaçların içerisindeki maddeler hastalığın sebebi olan virüse yönelik değil vücudun savunmasını oluşturan semptomlara yöneliktir. Yani baskılayıcıdır.
Grip, influenza tipi virüslerin neden olduğu, genellikle 38 derece ve üstü ateş, baş ve kas ağrıları, burun akıntısı ve öksürükle seyreden, ciddi komplikasyonlara da sebep olabilme ihtimali olan mikrobik bir hastalıktır. İmmün sistem destekleyicileri ve yüksek doz C vitamini verilmeli ama en önemlisi mutlak istirahat(TV seyretme veya cep telefonu ile uğraşma gibi zihinsel faaliyetlerin bile yapılmaması şeklinde) ettirilmeli, çocuksa okula veya kreşe yollanmamalı, erişkin ise işe gitmemeli.
Üst solunum yolunun bu akut rahatsızlıklarında kullanılabilecek başlıca homeopatik remedilerden bahsedelim:
Ferrum Phosphoricum: Yüksek ateş, hafif kırgınlık hali, zayıflık hissi gibi çoğu ÜSYE durumunda faydalı olabilir.
Aconitum:Çok ani başlayan, soğuğun tetiklediği, gürültülü ve şiddetli şikayetlerle kendini gösteren her durumda başlangış remedisi olarak kullanılabilir.
Eupatorium Perfoliatum:Kemiklerde kırılıyormuş gibi ağrı, soğuk içeceklere büyük bir susuzluk hissi ve hem burun hem gözde hafif sulanma ve akıntı varsa bu remedi işe yarayabilir.
Gelsemium:Aşırı halsizlik,hareket etmeye bile takati olmama ve güçsüzlükle seyreden gribal durumlarda etkilidir.
Arsenicum Album:Aşırı üşüme, çok fazla sıcaktan bile rahatsız olmama, gece yarısı kötüleşme, yanma hissi veren burun akması(özellikle sağ burun) ve burun ucu yaraları, burun tıkanıklığı, yanma hissi veren aftlarla beraber seyreden gribal durumlarda etkilidir.
Bunlar haricinde yüzlerce daha remedi gripte, soğuk algınlığında etkilidir. Hangisini vermek gerektiğini kişinin hastalık esnasında hissettikleri, kişilik özellikleri, semptomların oluş sırası ve şiddetleri gibi faktörler belirler. İyi bir hastalık öyküsü(anamnez) almak ve doğru sorular sormak isabetli remedi seçimini yaptıracaktır. En doğru tedavi şekli vücuda zarar vermeden hızlı ve etkili bir şekilde total sağlığın geri getirilmesidir ki bunu en iyi yapan tedavi sistemi homeopatidir.