POSTPARTUM DEPRESYON

POSTPARTUM DEPRESYON

    Doğum hiç şüphesiz bir kadının başına gelebilecek en güzel olaylardan birisidir. Ancak eve yeni birinin gelmesi, tüm düzenin değişmesi, alışkanlıkların değişmesi bazen çok zorlayıcı olabilir.  Romanlara konu olmuş bu dönem, günümüzde çok kolay atlatılamıyor. Kadınlar bunun bir hastalık olduğunun farkına varıp zamanında destek alamıyorlar.

Bu süreci de gebeliğin ve sonrasındaki doğum ve lohusalık gibi olağan bir durum olduğunu sanıyorlar. Doğum sonrası gelişen Psikiyatrik bozukluklar normal değildir. Tanı konulup tedavi edilmesi ve desteklenmesi gereken bir durumdur.

Çok yakın bir zamanda, 3 ay önce doğum yapmış bir arkadaşımın çok zorlayıcı bir süreçten geçmesi beni bu konuyu araştırmaya itti. Ona ve bebeğine homeopatik olarak yardım edebilmek adına konuya daha fazla hakim olmak istedim.

Önce  doğum sonrası gelişen yaygın psikiyatrik hastalıklara göz atalım:

Puerperal blues (Lohusalık Hüznü):  Yeni doğum yapmış kadınların %50-70 inde görülen bu durum doğumdan sonraki 5-10 gün sürer.

Üzüntü, endişe, sık sık ağlama, uykusuzluk yakınlarına bağımlılık şeklinde gözlenir.  Doğum sonrası sosyal hayattaki ani değişikliklerin yanı sıra hormonal değişiklikler de bu tablonun oluşmasına katkıda bulunur. Ayrıca iyi anne olmak, yanlış yapma korkusu, kaybetme korkusu tabloya katkıda bulunur.

Bu tablo kişinin yakınlarının da desteğiyle genelde 10 gün içinde biter.

Postpartum psikoz: Doğum yapmış kadınların %1-2 sinde görülür. Uykusuzluk, yorgunluk, yoğun endişe sonrasında bazen halüsinasyonlar, intihar düşünceleri gibi  ileri düzeye taşınmış psikiyatrik bozukluklar oluşturabilir. Mutlaka fark edilip tedavi edilmesi gerekir.

Postpartum depresyon:  Siyah süt romanına da konu olan bu durum doğumdan sonra 2.-3. haftada başlar, 1 yıl kadar sürebilir.

Doğum yapmış kadınların %10-20 sinde gözlenebilir. Uykusuzluk, sürekli endişe ve korkunun yanı sıra sosyal hayattan izole olmak, durumu daha da kötüleştirir. Uykusuzluk, yorgunluk gibi belirtilerin yanında annenin çocuğuna bakmak istemediğini, bakmaktan korktuğunu görebiliriz. Bazen de ne yaparsa yapsın yeterli olmayacak endişesi vardır ve sonunda her şeyi bırakıp ilgilenmemeye gidebilir.

Emzirdiği ve süt verdiği için ilaç içemeyeceğini dolayısıyla asla iyileşemeyeceğini düşünmeye başlarlar. Bazılarında intihar düşüncesi vardır.

Tüm bu doğum sonrası psikiyatrik hastalıklara homeopatik yaklaşımımız benzer olacak. Ancak İlaçla tedavi yanında sosyal destek, davranış terapilerinin de bu kadınlara faydalı olacağını düşünmekteyim.



Postpartum pskiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar:

Sepia: Çok üzgün, şikâyetlerini gözyaşları içinde anlatıyor. Bebeğine ve partnerine karşı kızgın ve gergin.

Kendi bebeğine bakamıyor. Evde sevdiklerine on bakanlara kötü davranmaya başlamış. Arkadaşlıktan hoşlanmıyor istemiyor ancak yalnız kalmaya da korkuyor. Kendini terk edilmiş yalnız başına hissediyor.   Fiziksel hareket, dans, müzik iyi gelebilir.

Tatlı çok seven ve çok üşüyen insanlardır.


Ignatia: Melankolik, üzgün, hayal kırıklığına uğramış hissediyor. Yas tutuyor ancak bunu saklıyor. Çok iletişimde değil, sürekli iç çekiyor. Histerik ağlamaları ve gülmeleri oluyor. Sabahları daha kötü, konuşmak istemiyor ancak ağlamak iyi geliyor. Küçük bir bebeğe bakmanın zor olduğunu düşünüyor.Bir taraftan yaşam standartlarının düştüğünü söyler sonra suçluluk duyar. Depresyonu daha da derinleşir. Üşüyen biri, sinir sistemi gergin dolayısı ile histerik kasılmaları da olabilir.


Natrium Muriaticum:  Hayal kırıklığı, hüzün burada da gözlenir. Gülme ve ağlama krizleriyle seyreder. Kötü bir şey olacakmış beklentisindedir.Geçmiş kötü anılara takılı kalmış düşünceler vardır. Açık hava, sıcak  odaiyi  gelir. Genel olarak üşümezler. Tatlıya ve tuza düşkündürler, çok su içmezler.Dillerinin üstü beyaz kaplıdır.


Pulsatilla: Kadınlık ve hormonal problemler deyince akla gelmesi gereken diğer remedi. Burada da duygulardan bahsederken çok ağlama vardır.Yalnız sepiadan farklı olarak bu hastalar ilgilenilmekten hoşlanırlar, bu onlara iyi gelir. Duygu durumu ve şikâyetleri çok değişkendir. Diğerlerine oranla daha iyi seyreden daha hafif düzeyde bir patolojiden bahsedebiliriz burada. Yine genel karakter olarak açık havanın iyi geldiğini ve çok su içmediklerini söyleyebiliriz.


Cicifuga Racemosa: Korku ve hayal kırıklığı vardır. Mani, delüzyon . Deliye döner ve kendine zarar verebilir. Gece yalnız kalmaktan korkar, ölümden korkar. Sanki siyah bir bulut üstüne çökmüş gibidir her yer karanlık ve karışıktır. Odada fare koşuşturmaları olduğu ve bir yerlere saklandığı delüzyonu olabilir. Sıcak oda ve yemek yemek iyi gelir. Genel olarak çok üşürler.


Aurum Metallicum: Yas, hayal kırıklığı, ben bunu hak etmedim duygusu. Hayattan nefret eder. Ağlama ve gülme krizleri olabilir. İntihar düşüncesi çok ağırdır. Çok ağır bir depresyon duygusu vardır. Bu dünyaya ait olmadığını düşünür. Yalnız kalmak ister. Müzik iyi gelebilir, gürültü ve kalabalık kötü gelir.


Bu tür durumlarda düşük potens 30 C ve altındaki potensleri kullanmak gerekir. Bu ilaçlar anne sütüne geçmezler. Homeopatik ilaçlar gebeliğin her döneminde ve emzirme döneminde ve yenidoğan tedavisinde güvenle kullanılabilirler.

Not: Burada adı geçen remediler bilgilendirmek içindir. Tedavi için homeopatınızla görüşmeniz önerilir.

Referanslar:

1-      Handbook of Homeopathic Therapeutics on Obstetrics and gynacologiy  (Dr.Kedarnath Naik)

2-      http://www.britishhomeopathic.org/bha-charity/how-we-can-help/articles/post-natal-depression/

3-      http://www.drhomeo.com/postpartum/homeopathic-remedies-for-postpartum-depression-treatment/