Yaşam Gücü

Yaşam gücü (vital force);  mineralde uyku, bitkide rüya, hayvanda uyanıklık insanda bütünüyle bilinç anlamına gelir. Yaşam gücü, sağlıklı vücutta belirli bir düzende bütün vücudu bir arada tutan harmonidir.

İnsan potansiyel bir yaşam gücüyle doğar. Hastalık bizim ruhsal, duygusal ve fiziksel dünyamızda oluşan yaşam gücümüzün dengesizliğine bağlı oluşur. Örneğin bazı insanlar hepatit geçirir ve bağışıklık kazanırlar ve bir daha hiç hepatit olmazlar, bazıları akut hasta olurlar ve hemen ölürler, bazılarında kronik hastalık oluşur hatta bazen kansere dönüşebilir. Virüs aynı virüstür ancak herkeste etkisi farklıdır. Virüsten daha güçlü olan ve bağışıklık geliştirmiş organizma yıllar sonra basit bir grip virüsü ile çok ağır hasta olabilir çünkü yaşam gücü çok güçlü olmasına rağmen o sırada ruhsal, fiziksel ya da mental olarak yani yaygın deyişle bağışıklık sistemi zayıflamış olabilir. Yani hastalığı oluşturan şey virüs değil o virüsün yerleşmesine ve hastalık oluşmasına izin veren organizmanın dengesizliğidir. O zaman sadece virüsü; görüneni yok ederek hastalığı iyileştirmiş olamayız. Organizmanın dengesini de düzeltmek gerekir. Yaşam gücünün dengesinin yeniden kurulması gerekir. Enerji tıbbı bunun için gereklidir.

İnsan bedeni katman katmandır. Modern tıp 3 boyutlu görmeye alıştığından her şeyi insanı da 3 boyutlu zanneder. Modern tıpta bilim dalları anatomi, kimya ve duygulardan ibaret varsayılan insan vücuduna göre şekillenmiştir. Psikiyatri ruh hastalıkları bilimi olarak adlandırılmıştır ancak psikiyatristler kimsenin ruhunu iyi edemezler. Onlar yalnızca duygusal ve zihinsel bozuklukları düzeltirler ya da düzeltmeye çalışırlar diyelim. İnsan fizik beden, enerji beden, zihinsel beden, duygusal beden ve ruhsal beden olarak 5 bedenden oluşur diyenler var. Sufi üstadlar 7 katman olduğunu söyler ancak biz henüz 5’ini tanımladık modern tıp ise 3 katman.Bu bedenlerden biri arızalanırsa diğeri de belirli zaman içinde arıza verir. Bu bedenlerin uyum içinde olmasını sağlayan harmoniyi yaratan şeye de yaşam gücü diyebiliriz. Vücudun kendi kendini yenileme kapasitesi yaşam gücünün varlığıyla mümkündür. Ne kadar güçlüyse yenilenme o kadar iyi olur. Çocuklar yaşlılardan daha hızlı iyileşirler.

Homeopatide iyileşme,  doğru ilaçla yaşam gücünde etki ve dolayısıyla vücudun kendini yenileme kapasitesinde artma şeklindedir. Bir hastanın yaşam gücü ne kadar yerinde ise iyileşme de o kadar kesin ve hızlı olur. O nedenle homeopati, en ufak zayıflatmadan bile kaçınır. Sadece sağlık durumunu dinamik olarak değiştirebilen, iyi bildiği ilaçları kullanır. Her hasta için onun bulgularına en çok benzerlik gösteren ilacı seçer ve iyileştirmeye yetecek dozda ufak dozlarda verir. Bunun sonucunda hasta zayıflatılmadan, ızdırap çektirilmeden eski gücüne kavuşur. Alışık olduğumuz tedaviler, ilaçlar şikayeti yok ederken başka istenmeyen değişiklikler yapar ancak böyle bir etki homeopatide olmaz; bu homeopatinin güçlü yanıdır.

Modern tıp hastalıkları çok iyi anlamış; hastalıkları, semptomları tedavi etmiş ancak hastaları tedavi edememiştir. İnsan bir araba değildir. Motoru bozulduğunda sadece motoru tamir ederseniz arabayı tamir edersiniz. Kaporta çizildiğinde kaportacıya gidersiniz yeter. Ancak insanın cildinde döküntü olduğunda sadece krem vermek yetmez. Döküntüye sebep olan şey içsel bir hastalıktır onu bulup onu tedavi etmeden sadece kremle cildi iyileştirirsiniz sorunu bir süre görmezden gelirsiniz ancak sorun çözülene kadar başka şekillerde kendini göstermeye devam edecektir.  İnsan üzülürse hasta olabilir hatta kanser olabilir. Onkolojik tedaviyle kanseri durdurabilirsiniz hatta iyileştirebilirsiniz ancak temelde yatan sebebe yönelik bir tedavi olmazsa birkaç yıl sonra belki başka bir yerden  tekrar kanser oluşabilir. O halde insan bir araba değil onun sorunlarına daha bütüncül yaklaşmak lazım.

Homeopati kişiye özel bir tedavidir. Hipertansiyonunuz için değil size uygun tansiyon düzenleyici ilaç verilir. O yüzden eczaneye gidip ağrı kesici ya da tansiyon düşürücü homeopatik ilacı alamazsınız. Sizin ağrınız için, sizin tansiyonunuz için uygun homeopatik ilaç bulunmalıdır. Homeopati yalnızca fizik bedende değil bedenin tüm katmanlarında etki eder, akıl ve ruh sağlığını da tedavi eder. Depresyon, anksiyete, hiperaktivite , düşük özgüven gibi durumlarda da oldukça faydalıdır. Grip, alerjik hastalıklar gibi akut olaylarda kullanılabileceği gibi psöriyazis, romatizmal eklem hastalıkları, fibromiyalji gibi kronik durumlarda da kullanılır.

Homeopati çok basit bir tedavi sanatıdır, temel uygulamalar hep aynı kalır. Bitkiler, mineraller ve hayvansal ürünler çok çok seyreltilerek homeopatik ilaçlar hazırlanır. Diğer doğal tedavi şekillerinden farkı ilaçlar dozajlarına göre hazırlanmıştır. Uygulayıcılar metadolojik eğitim almışlardır deneme yanılma yöntemi değil hedefe yönelik tedavi vardır.